29 Nisan 2007 Pazar

...

tüm yitirilmişliklerin yası,
yarım kalan aşkların kalan yarısı,
sahip olunamamış zenginlik, şöhret yalanları,
hiç yaşanmamış iki katlı evler,
kulanılmamış hayatlar,
ikinci el öğretilmiş hayaller.
tüm yitirilmişliklerin yası bu
hiç bestelenememiş
dünyanın en güzel bestesi ağıtı,
idealist bir beyinde
kanaya kanaya sistem sunağında can veren yarınların,
girdap gibi yığılan gerici kalabalıkta
çırpına çırpına yutulan bir devrimcinin,
herkesin çok mutlu olacağı bir hayal kuruldu
bazıları daha mutlu olabilmek uğruna herkesi uyuttu.
tüm yitirilmişliklerin
tüm unutulmuşlukların yası bu,
ninnisi kalabalık bir sokak sesi,
pastel renkli savaş kahramanlıkları dekorlu,
bir yarış köpeğinin önünde koşan tavşandan ibaret
vaadedilen kariyer planları,
haketmek hakettiklerimiz için yetmiyor,
ne kadar satarsak ruhumuzu
o kadar hakediyoruz umursamadığımız sahte mutluluğu,
sahip olmak sahip olduklarımıza yetmiyor,
hiç doymayan bir açlık var içimizde
ne zaman istediğini alsa yeni bir istek doğuruyor,
tüm yitirilmişliklerin intikamı bu,
kanlarımız kendi ellerimizde,
birbirimizi çiğneyerek koşuyoruz hayallere,
kimse nereye bastığına dikkat etmiyor,
tüm yitirilmişliklerin yası,
tüm yitirilmişliklerin intikamı,
bir vicdanımız kaldı doğruyu fısıldayan
beynimiz boş, yankıdan ne dediği anlaşılmıyor...

Hiç yorum yok: