25 Ağustos 2009 Salı

...

tek ihtimalli bir insanın hikayesi bu
ikinci bir şansı olmayan
yüreğinin son çırpınışıyla aşkı bulmuş
kaybederse yenisi olmayan

tek ihtimalli bir insanın hikayesi bu
yaşamla ölüm arasında gerilmiş ipi
denge kurmaya çalışarak
yeşil örtü üzerinde sapsarı ayçiçek tarlalarına
son gücüyle varmaya çalışan yalpalayarak

tek ihtimalli bir insanın hikayesi bu
ikinci bir şansı olmayan
yorgun bedeni savaşmaya hazır uğruna
ama kaybetmeye gücü olmayan
sonu başkasının dudaklarında yazılan
tek ihtimalli bir insanın hikayesi bu...

24 Ağustos 2009 Pazartesi

...

sevmeye rağmenlerin olsun
rağmen sevmeler yerine
göre göre
bile bile
herşeye rağmen kal, sakın gitme...

...

boğuluyorum
biraz nefes
bir güzel haber
bir gelsen
bahar olacak
duman kaplı
katran ciğerler

kusuyorum
biraz ekmek
bir güzel haber
bir gelsen
ziyafetlerde doymayacak
bir bardak suyu bile
fazla gören midem

ölüyorum
biraz nefes
biraz ekmek
biraz su
bir gelsen
yeniden dirilecek
ölüme çağrı yapan
bu titrek beden

boğuluyorum
biraz nefes
bir güzel haber
bir gelsen...

...

ben yoktum
varmış gibi dolaştım dünyada
ellerim titrerdi
günde üç paket sigara
midem boşuna iflas etmedi
açlığa bağımlılıkta

bir yanım hep boştu benim
kimi koyduysam dolmadı
biçimsiz kaldı boşluklarıma
battı acıttı

ben yoktum
oku dediler okudum
çalış dediler çalıştım
gül dediler güldüm

gülüşlerimin uçları keskindi
gamzelerimi oydu
asılı kalır batardı yokluğuma
kirpiklerim
göz yaşlarıyla sulandı geceleri
ondan bu kadar uzun ve keskin
düşsüzlüğümle bilendi hayata
kapandıkça gözlerim

ben yoktum
sev dediler sevdim
sev dememi beklediler
gittim
çünkü ben
sevemez sevilemezim diye bilirdim

ben yoktum
bir yanım hep boşluk
hayat bir geri sayımdı
cennete kandırarak kendimi
kaç kere düşledim
şakaklarımda bir namlu serinliğini
kırmızı sıcak küvette kesik bileklerimi
avuçlarıma dokundu ilaçlar saatlerce
avuç avuç düşledim ölümü
sebebim yoktu
ne yaşamaya,
ne ölmeye
durdum.

sen geldin
sarılmak sana, ellerini tutmak
saçlarını yüzdürmek dudaklarımda
tamamladın beni
ve ilk defa nefes aldığımı hissettim kollarında
sen geldin
ben var oldum
diyorsun ya bana
benden sonra ne değişecek ki hayatında
sen düşlerim oldun
sebeplerim oldun
yaşamaya
ölmeye
senden önce kimse için göze alamazdım
yaşamayı doyasıya
veya
ölmeyi umarsızca...

23 Ağustos 2009 Pazar

...

düşündüm
gitmeyi
geride bırakıp seni...

ruhum parça parça koptu tenimden
bildiğim tüm acıları tattım teker teker
hiç biri bu kadar yoğun gelmemişti
geleceği düşlemeye çalıştım sensiz ve güzel
senden başka düşüm kalmamışki

kalbimin atışı yavaşladı birden
nefes
biraz nefes almalıyım
kokun tenimde
saçların yüzümde hala

düşündüm
gitmeyi
geride bırakıp seni
yüklerim zaten ağır
ölmek hiç bu kadar tatlı gelmemişti

şiirlerim biter ardından yazamam tek bir satır
göz yaşlarım kurur
içim susar
yaşamaya mecbur kalsa da bedenim
karşıdan karşıya geçerken sağa sola bakmaz gözlerim

kitaplar kör olur
filmler dilsiz
şarkılar sağır
sadece
nefes alırım,
gerisi ölüm
sensizlik kabir azabım...

düşündüm
gitmeyi
geride bırakıp seni
sadece düşündüm senden vazgeçmeyi
öldüm
nasıl vazgeçerimki senden
düşünmesi bile öldürürken?

hayatımı anlamlandırmak için son kurşunumsun sen
gidersen
düşman elinde ölüme mahkum
veya ölmeyi yeğletecek işkenceler kalır
gidersen
tek umudum ölmek olur senin elinden...

...

dalga dalga geliyor hayat
bir de sen vurma
denizin ortasında kapkaranlık
sadece senin ışığın engel kaybolmaya
kapatma gözlerini
susma
boğulurum bu ıssız sularda
denizim
deniz fenerim
hırçın dalgaların hoyratlığıyla
bir de sen vurma
boğulurum yıpranmış gemimin
köhne yoksulluğunda

yıldızların içinden
bir sen parlak
bir sen varsın
uğruna yaşanacak...

22 Ağustos 2009 Cumartesi

...

aldatmak aldanmaktır aslında
imzasıdır sevginin bitişinin
aldatan geri dönse de pişmanlıkla
aldatmışlığı bırakmaz gözlerini suçlulukla
ve korkusunun gölgesi kaplar zamanı umarsızca

soru işaretleri cevaplardan daha iyidir
bazen.
bilinmezlikler alışkanlıklardan daha iyidir
varsayımlar gerçeklerden daha hafiftir
kalbimi sıkan yumruktan daha zariftir

hayatın metresiyiz
aldatılmak
aldatmak
aldanmak
seçim değil

hataların bedelini ödemek
ve zor olsa da gidebilmek
aldattığından.
yeni bir sayfa açmak
ve yeni bir sayfa bırakmak geride
tüm yargılara rağmen
kabullenip aşkı
aşka doğru koşmak
ölümüne...

üçüncü yol bırakmaz bazen hayat
sevdiklerimizi acıtmak
veya
sevdiklerimizden acımaktan başka...

21 Ağustos 2009 Cuma

...

başını gömersen
geçmişin sularına boğulursun
kaldır başını bak ufka
ne kadar parlak güneş

dünler geçti ve bitti
hatalarımız bileklerimizde pranga
bugün karışık akıllarımız
ne varki elimizde gelecekten başka

herkes öder bedelini günahlarının
tek tarafa yüklenemez bedelleri
ortak günahların

kaldır başını bak ufka
ne kadar parlak güneş
haykırıyor özgürlüğü her sabah

gel benimle
bilinmezliğe kaçalım
tüm pişmanlıklarımızı
aşkımızda boğalım

gitme
vur
öldür beni
sen bilemezsin
hissizliğin katlanılmaz zehrini

sensiz bir günümü yaşayamazsın
kaldırmaz yüreğin
ve sen bana
söküp tüm umutlarımı ruhumdan
hislerimi yok edip
dalgınlıkla kesilen elinin
kıpkırmızı kanına acıyı hissetmeden
boş boş bakan
her gece ölüme duayla yatan
eski halime
dön diyorsun

umutsuz bedenime
seninle bir geleceğin
parlak umutlarını ekip
bunun uğruna bilip bilmediğin
onlarca fedakarlığımla
sana yepyeni yarınlar hazırlarken
benim ellerimden çıkma
yanlış bir bahaneyle
benim ellerimi bırakıp gitmeye
ayrılıktan beter pimanlıklarla
beni acıtıp üzmeye meylediyorsun

gitme
ölümden beter olur yokluğun
her gece kapadığında gözlerini
ya da yıldızlara açtığında
arkanda bıraktığın enkazım gelir aklına
göz yaşlarım ıslatır gülüşlerini
edemediğim ahlarım tutar
zorluklarsa seni yıldıran
her zorun daha zoru var

gel benimle
bilinmezliğe kaçalım
tüm pişmanlıklarımızı
aşkımızda boğalım

gitme
vur öldür beni
sen bilemezsin
aşkın yokluğunda
yalnızlığın kasvetini
suçsuz cezaların kahreden gecelerini

gitme
vur öldür beni
aksın kanlar şakaklarımdan
katalizör değil insanoğlu
sağ çıksın yalnız kalan
üç kişilik aşlardan...

20 Ağustos 2009 Perşembe

...

korkuyorum
gidersen affedemem seni
gidişinle günaha bulanır ellerim
günahlarımın savunması sevgimde kalmaz geriye
nefret ederim kendimden
nefret edersin benden
nefret ederler senden
korkuyorum
sözlerin mahşer
gidersen
kurulur cehennem...

17 Ağustos 2009 Pazartesi

...

gözlerin
bir çift kutup yıldızı
yönümü şaşırdığım hayatta
gözlerin gösterdi mutluluğun var olduğunu

sözlerin gül
sözlerin hançer
sözlerin mahşer

gözlerine çevirdim gemimi
sözlerin rüzgarı yelkenimin
susarsan
kaskatıyım, nefessiz
kaparsan gözlerini
kaybolurum hiçliğin ortasında
ellerine bıraktım yarınlarımı
çaresiz

sözlerin
ya gül
ya hançer
sözlerin mahşer
sözlerin ya cennet bana bu dünyada
ya da ebedi cehennem...

...

üzmek
üzülmek
kaybetme korkaklığımın hoyratlığı bu
alternatifsiz çareşizliğimin
ellerinde duruyor boynum
sarıl
veya sık son nefesime kadar

yalnızlığım kışkırtıyor aklımı
bilinmezliklerin sisinde
vageçebilme ihtimalinin
dayanılmaz korkusunun hırçınlığı bu

özür dilerim
bu kadar üzmeye nasıl el verdiki yüreğim
korkuyorum
senin korkularının toplamından daha fazla
sensizlik korkum
zaman
zaman
zaman
sonunda senin olacağın zamanlar kabulüm
ama ufak bir ihtimalde olsa
geleceğimde toplu iğne başı kadar bile sensizlik
korkutuyor
ölesiye

korkudan titrerken yüreğim tut ellerimi
dudakların fısıldasın sevgini
korkularımı söndürmek için
bir muma üfler gibi...

13 Ağustos 2009 Perşembe

...

yirmi dokuz harf
bir sevgili
mısraların sonu gelir mi?
içimde bu kadar büyükken sevgi
ardı sıra üşüşüyor aşk sözcükleri
susmak yok
haykırmak zamanı şimdi...

...

gece karanlık
ay kıskanç
ışıldıyor tüm yıldızları saklayarak
sadece kutup yıldızını bırakıyor geriye
kıyamayarak

sokak lambaları
evlerin ışıkları
neon tabelalar
araba farları
tüm yıldızlar pes ediyor
sadece ay ve kutup yıldızı
tüm güçleriyle direniyor
ve her şeye rağmen parlıyor
tüm şehire inat
tüm insanlığa inat
karanlığa ve ışıklara inat
beraber gökyüzünde
aşklarını haykırıyor...

10 Ağustos 2009 Pazartesi

...

haykırıyorum ismini her gece
kımıldamadan dudaklarım
sessizce
çığlık çığlık içim
her nefesim isminden bir hece
ürperiyor meleklerin kanatları
duydukça sessiz haykırışlarımı
sensiz karanlıkta ince ince

dualar yolluyorum gökyüzüne
ve bir önceki geceden kalmış
yere düşen dualarımı topluyorum
avuçlarımla
yüzüme sürüyorum
alın yazım olsunlar diye

gözlerim uykuya kapandığında
yanımda sen
yanında ben
nefesin dokunuyor nefesime
mesafelere rağmen...

9 Ağustos 2009 Pazar

...

masumiyet
doğduğumuzda kaybettiğimiz
ilk ağlayışımızla hayata
günahlara bulanır insan yaşadıkça
hataların tek savunusu var
cehennem kapısının aralığında
aşk
sırlarımızın mazeret olduğu doğrularla

kalmak
katlanmak
kolay
vicdanı kandırır insanı hatalara
çoğu zaman

fedakarlık aslında
sırlarımızı alıp acıtmadan
yanlış sularda çırpınmak yerine
doğru denizlere yelken açıp kaçmakta
bahaneler bunun için vardır ayrılıklarda

kirli bir sayfayı karalamak
karalanmış bir sayfayı izsiz bırakmak
yolu yok
yaşanabilir mi paramparça dağılmış hayatlar
görünmez kırık cam parçalarına basmadan?

yeniden başlamak gerek bazen
belirsizliğinden korkmamak geleceğin
derin bir nefes kapalı gözlerin
korkutsada atlamak gerek bazen
herşeyi göze alarak
hala seni tutacak biri varken...

...


6 Ağustos 2009 Perşembe

...

tenin ıssız koyların sakin denizi
nefesin gün batımının sakin meltemi
gözlerin ruhumun uysallaştıran efendisi
dudakların yunuslarn uzun nefesi

sen
ben
geride kalana kalmaz nefes

öldürmeden birimizi
geride bırakamayız
öznesi kalan yarım cümlelere
sığamayacak kadar anlamlıyız...

3 Ağustos 2009 Pazartesi

...

gecenin süsü yıldızlar gibi
karanlığımda gözlerin
körebe oynuyorum hayatla
ellerin yönümü bulan ellerim
seninle dokunuyorum
düşlerimden gerçeğe damlayanlara
hadi herkese inat buluşsun dudaklarımız
hadi herşeye inat kavuşsun yalnızlıklarımız
sırılsıklam ıslansın gerçeğimiz
sağnak düş yağmurlarımızla...

...

kışın ardından gelir bahar her zaman
hasrettir çiçeklere
kışı yaşamaya korkanlar
doğrular zordur yanlışlar kolay
bu yüzden uyar şeytana insan
ve bu yüzden cehennemdir korkaklara hayat
tanrı affetmez suçsuzları terkedenleri
yeryüzündeki aleve
korku mazeret değildir hiç bir şeye
sevmekse yeter aklanmaya
herşeye...

2 Ağustos 2009 Pazar

...

çekiliyor kanım gözlerimden
ellerim güçsüzleşiyor
uğruna savaşacak gücüm varken
kaybetmeye gücüm kalmadı artık
bu hayatta çok şey kaybettim ben

midem sensizliğe isyan açlık grevinde
ciğerlerim nefes almakta ürkek
tereddüt ediyor kalbim atarken
asırdan uzun geçiyor uykusuz günlerim
galiba bırakırsan beni
kendimi öldürmeme gerek kalmadan
pes edecek amaçsız, anlamsız bedenim...