17 Ağustos 2009 Pazartesi

...

üzmek
üzülmek
kaybetme korkaklığımın hoyratlığı bu
alternatifsiz çareşizliğimin
ellerinde duruyor boynum
sarıl
veya sık son nefesime kadar

yalnızlığım kışkırtıyor aklımı
bilinmezliklerin sisinde
vageçebilme ihtimalinin
dayanılmaz korkusunun hırçınlığı bu

özür dilerim
bu kadar üzmeye nasıl el verdiki yüreğim
korkuyorum
senin korkularının toplamından daha fazla
sensizlik korkum
zaman
zaman
zaman
sonunda senin olacağın zamanlar kabulüm
ama ufak bir ihtimalde olsa
geleceğimde toplu iğne başı kadar bile sensizlik
korkutuyor
ölesiye

korkudan titrerken yüreğim tut ellerimi
dudakların fısıldasın sevgini
korkularımı söndürmek için
bir muma üfler gibi...

Hiç yorum yok: