29 Nisan 2007 Pazar

...

kaldırımlara yazılan paslı bir masal...
hatırlıyorum masalların yalan olduğunu anladığım anı,
ahenkli bir yıldırımın sıcak dokunuşunu,
yanmış cesetlerin kansız kokusunu,
can çekişen organların kılcal damarlara yumuluşlarını,
hatırlıyorum.
asfalta yapışmış cansız bir kedi gibiydiler,
gecenin soğuğunu hissetmeyen.
ölü bir kedi görünce neler düşünür kediler?
sen neler düşünürsün ölünce ben?..

hatırlıyorum tüm düşlerimin güzelliğini,
tütsülenmiş sözcüklerle kapatılışını ölülerin gözlerinin,
ve ölüm kasımda başka yakar içini
kasımda bir garip olur insan, insansam.
kasım ağlar,
sen ağlayamazsın o ağlar,
kıpırtısız bir titreyişle paslı masallar kazınır tetanoz kaldırımlara,
doğrular üşüşür boğazına, yutulamayacak kadar gerçektirler,
kasımda susarım ben kana susayan itler gibi tek kelime etmem,
ağızımı her açışımda kusarım kirlenir ağızım
yok olurum, titrerim, kusarım ama ağlamam
kasımda, kasım ağlar, ben susarım
biraz arınmak umuduyla bulabildiğim tüm gözyaşarıyla yıkanırım...

Hiç yorum yok: