29 Nisan 2007 Pazar

...

soruların koynuna gömülmüş
sığabilmek için kafatasıma büzüşmüş
cilasız ahşap beynim
her kalp atışında kanla ıslanıyor,
şişiyor çatlakları,
susuz toprak gibi çatlıyor ıslandıkça.
nedir ölümü bu kadar hüzünlü yapan?
nedir yaşamı bu kadar anlamlı kılan?
neden sorusu mu vardı yoksa nedenin kendisi mi
heşeyin öncesinde?
şakaklarıma vuruyor beynim
sanırım sızmak üzere
yakında kendi beynimle boyanıp uyuyacağım
umarım.
ölmeye razıyım
eğer uyku ölümse
beynim gibi kıvrılıp sığabilirim bedenine
ölürsem sen ölme...

Hiç yorum yok: