15 Şubat 2012 Çarşamba

...

gizil sözcükler yükselir avuçlardan
yokluğa yoklukmuş demek günah
veya sesimizi duyan biri
önemsemiyor güzel düşlerimizi
veya sesimiz kısık, kara
ulaşamıyoruz hayatlara

ölmek seçim olmaz kimseye
ama yaşamamanın tek alternatifiyse
gülmek gerçek olmaz her yüzde
geceden kalma yaşların salamurasında dudaklar

her ölüm bir avuç toprak
her gülüş yarım karış yalan
her gün yeni değil
aynı güneşi bıkkınlıkla doğuran
ne kadar daha şaşırabiliriz
başımıza hep gelen şeylere
bilindik, şaşkınlıktan uzaklarken bu kadar?

peki ne kadar daha inanabiliriz
nefeslerimiz baştan sona buğdan
yaşamayı külfet edinen ruhumuz tükenirken
peki ne kadar daha savunulabilir
var olduğu hissedilen
merhametli bir yaradan?

Hiç yorum yok: