zincirde parlayan güneş
gömleğimden bir halkayı
omuzuma yapıştıran yağmur damlasına inat
ne zamandır karman çorman hayat
ilk fiske vurulmadan önce de dönüyormuydu dünya
bozuk para gibi parmak kalelere doğru yalpalayarak
yavaş yavaş zemine vura vura duracakmı yoksa
hayat diye çaldığım zaman
kim vurdu ilk fiskeyi
kale kimin parmaklarından
gözlerin
gözlerin binlerce kilometre
yol aldım gözlerinde
döne döne
gereksiz artık gitmek
kalmak anlamsız
ne ıssız ne yalnız
ölmek gerek
soğukta donarak
deliksiz ve kansız
öldüysen
gömülmen gerek
utanır insan
ulu orta ölü ölü çürümekten...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder