25 Ekim 2011 Salı

...

zincirde parlayan güneş
gömleğimden bir halkayı
omuzuma yapıştıran yağmur damlasına inat
ne zamandır karman çorman hayat
ilk fiske vurulmadan önce de dönüyormuydu dünya
bozuk para gibi parmak kalelere doğru yalpalayarak
yavaş yavaş zemine vura vura duracakmı yoksa
hayat diye çaldığım zaman
kim vurdu ilk fiskeyi
kale kimin parmaklarından

gözlerin
gözlerin binlerce kilometre
yol aldım gözlerinde
döne döne

gereksiz artık gitmek
kalmak anlamsız
ne ıssız ne yalnız
ölmek gerek
soğukta donarak
deliksiz ve kansız

öldüysen
gömülmen gerek
utanır insan
ulu orta ölü ölü çürümekten...

Hiç yorum yok: