16 Temmuz 2009 Perşembe

...

bir koza örüyoruz etrafımıza,
acılardan, mutluluklardan,
mecburiyetlerden, sorumluluklardan,
korkulardan, gerçeklerden, yalanlardan
bir koza örüyoruz ellerimizle yıllarca uğraşarak
ve kelebek olma zamanımız gelince kıyamıyoruz emeğimize,
korkuyoruz veya alışıyoruz güzelliğimizi örten bu ipek örtüye,
parçalayıp atamıyoruz kendimizi özğürlüğe,
tüm değerimizi,
tüm güzelliğimizi
içinde çürüttüğümüz kozaya dönüştüyor hayatımız,

ne kadar güzel ve değerlisin bir bilsen,
kozandan çıkıp rengarenk kanatlarını bir görebilsen.
uçulacak o kadar çok yer varki
ve kanat çırpışlarınla beslenecek rüzgarlar
ve koskoca bir dünya var etrafımızda,
içindeyken güzel, güvenli ve yaşanabilir olan kozamız
bir gün işi bittiği için çürüyüp yok olunca
ya şaşkın bir kelebek olacağız
uyuşmuş kanatlarımızla uçmayı beceremeyen ,
ya da mutsuz bir kelebek olacağız
kalan ömürümüzü kaçırdıklarımıza yetiremeyeceğimizden...

Hiç yorum yok: