30 Kasım 2011 Çarşamba

...

gözlerimi örten iki deri ardında
hayatımın tüm izleri palazlanır
saniyeler kadar kısa
yaşamak gibi
ölmek gibi
her nefesi son nefes sanmak gibi
ışıktan vücuduma sinerek saklanan
gözbebeklerim kıpırdanır
huzursuzluğun terli elleri gibi
kabusla düş arasındadır en ince çizgi
her sabah doğan güneşle uyanır
kaybolur kıvrımlarında beynimin
dağılan sis gibi uzaklaşır
yalnız bir göz damlası gerçekliğe taşınır
hayatın ardında bıraktığı tek şey
kurumaya mahkum iziyle
nerede olduğunu anlamaya çalışarak
nereden geldiğini unutarak
her şey gibi
kaybolur...

Hiç yorum yok: